Daha İyi Bir Sindirim için 11 Kural
Sindirim sorunlarınızı hafifletecek ve sona erdirecek ipuçları;
Yiyecekleri yutmadan önce ağzınızda tükürükle iyicene karışarak sıvı hale gelene kadar çiğneyin. Tükürüğün içinde çok önemli sindirim enzimleri vardır.
Yemek yerken büyük oranlarda sıvı tüketmeyin. Bu, midedeki sindirim sularının etkisini azaltır ve sindirimi yavaşlatır. Yemek boyunca küçük yudumlarla suyunuzdan almak en iyi tercih olacaktır.
Yemek esnasında meyve suyu veya gazlı içecekler gibi şekerli sıvılar tüketmeyin. Şeker, yediğiniz besini fermantasyona sokar, özellikle de bağırsaklarınızda. Bu da şişkinlik, gaz gibi rahatsız edici durumları beraberinde getirir.
Sinirliyken yemek yemeyin. Yemeğe başlamadan önce kendinizi sakinleştirmeye çalışın. İlk lokmanızı almadan önce yiyeceğin formuna, rengine, kokusuna dikkat edip odaklanmaya çalışın. Önünüzdeki yiyeceği seyretmek, gerekli sindirim sıvılarının ve enzimlerin ağza ve mideye salgılanmasını sağlar. Sakin ve mutlu bir ruh hali sindirimi kolaylaştırır.
Hayvansal proteinleri nişastalı besinlerle tüketmeyin. Nişastalı besinler, kolayca şekere dönüşür ve hayvansal proteinleri fermantasyon sürecine sokar. Bu da bağırsaklarda çürüme ve kokuşmaya neden olur.
Günde 4 porsiyondan fazla hayvansal protein tüketmeyin. Çok fazla hayvansal protein ürik asit üremesine ve bu da böbreklere çok fazla yüklenilmesine neden olur. Böbrekler, gereğinden fazla yük aldığında romatizma, özellikle de gut hastalığı ortaya çıkabilir.
Fermantasyona neden olmamak için, meyveler yemekten en az yarım saat önce veya yemekten 4 saat sonra, yiyecekler sindirildikten sonra tüketilmelidir. Çok fazla şeker ve meyve tüketimi genel olarak bağışıklık sistemini zayıflatır, vücutta mantar üremesine yol açar. Reflü şikayetleri olanlar özellikle turunçgillerden uzak durmalıdırlar. Yemekten sonra tatlı yeme alışkanlığının en aza indirilmesi, hatta hiç alınmaması gerekir. İlla ki tatlı yemek istiyorsanız bunu iki öğün arasında tüketmek en doğrusudur (yemekten 2 saat önce veya 4 saat sonra).
Fiziksel, ruhsal ve mental yorgunluk çektiğiniz zamanlar yemek yemeyin.
Uykudan önceki 3 saat içerisinde yemeyin.
Hiçbir öğünde asla çok fazla yemeyin. İhtiyacınız olandan fazla yemek, kalbinizin daha hızlı atmasına yol açar, mideniz fazla yiyeceği sindirmek için çok fazla çalışmaya kendini zorlar. Yiyecek yeterince küçük moleküllere ayrılamadığında büyük yiyecek molekülleri bu belli yiyeceğe karşı duyarlılık geliştirir. Bir sonraki lokmaya hayır diyebilmek için iradenizi güçlendirmeye çalışın.
Organik, koyu, yeşil yapraklı bitkilerin faydalı enzimleri, lifleri ve içlerindeki klorofilin temizleyici, oksijen ve hemoglobin yapıcı özellikleri olduğundan kesinlikle günlük tüketilmelidir. Organik olmayan yeşil yapraklılar, yetiştirildikleri mekanlarda stronyumla benzerlik gösteren (atom bombalarının saçtığı zehirli bir radyoaktif madde) yüksek elektrik ışığını emerler. Bu madde çok fazla vücuda girdiğinde kansere yol açar. Ayrıca organik olmayan, ilaçlanmış sebzelerin vücudun zehirlenmesi ve hastalanmasındaki payı büyüktür.
SAKINILMASI GEREKEN YİYECEKLER
Sığır eti ve süt ürünleri
Organik olmayan sığır eti ve süt ürünlerinin tüketiminde, hayvanlara hızlı büyümeleri için enjekte edilmiş olan hormon, antibiyotik ve steroidleri de almış oluruz. Hayvanlara verilen bu hormonlar insanın hormonsal dengesini bozar, steroitler ise bağışıklık sistemini zayıflatır.
Hayvanlara verilen antibiyotikler bu hayvanları hastalıklara karşı korur. Antibiyotikler bakterileri öldürmek için tasarlanmıştır. Evet, bunlar vücudumuza girerler, peki ya ineklerdeki virüsler….bunlar da insan vücuduna girer.
Bu besinleri tükettiğinizde, aynı zamanda vücudunuzdaki bir mantar türü olan kandida mayasının seviyesini de yükseltmiş olursunuz.
Etlerin raflardaki ömrünü uzatmak ve taze görünümü vermek için ete kimyasallar ve renklendiriciler katılır.
Süt ürünlerinin içindeki bazı enzimlerin ( xanthine oxidase) damarların iç çeperlerinde birikerek damar sertliğine neden oldukları bilimsel olarak ispatlanmıştır.
İnek sütündeki yüksek fosfor oranı kemiklerde kalsiyum kaybına neden olur.
Kafein ürünleri( kahve, kola, çikolata,kakao)
Kafein alımında aşağı yukarı 20 dakika sonra kan şekerinin sürekli ve hızlı bir şekilde inip çıkması hipoglisemiye neden olabilir. Bu durum, kemiklerde kalsiyum kaybına ve dolayısıyla osteoporoza yol açabilir. Kemiklerin kaybettiği kalsiyum, kanda serbest dolaşmaya başlar ve eklemlere yerleşebilir. Böylece romatizmayla ilgili sorunlar ortaya çıkabilir. Aynı zamanda gözde ufak noktalar veya ışık çakması gibi parlamalar hissedilebilir (gözdeki bu etki vücutta dolaşan diğer toksinler nedeniyle de olabilir).
MGS
Yiyecek hassasiyetine, baş ağrılarına, hastalıkların gelişmesine ve ciddi nörolojik rahatsızlıklara neden olur.
Yer fıstığı/ fıstık ezmesi
Aflatoksin denilen yaygın kanserojen bir küf türü barındırabilir. Sarılığa ve siroza neden olabilir. Paket yiyeceklerinin üzerindeki içerikler kısmına yazılmamış olsa da, içlerinde bulunabilir. Alerjisi olanların çok dikkat etmesi gerekir.
İşlenmiş yağlar
Yağlar ısıtıldığında, trans yağ asitleri üretirler. Değişime uğramış yağ asitlerinin tüketimi vücut hücre yapısına zarar verir. İşlenmiş yağlar, doğal tatlarını ve gerekli besin değerlerini kaybederler.
İşlenmiş beyaz ve kahverengi şeker, tatlandırıcılar ve işlenmiş beyaz un
Dişlerde çürük oluşumuna etki etmesinin yanı sıra bağırsak duvarlarında oluşturduğu yapışkan tabaka düzenli sindirimi ve gerekli besin maddelerinin emilimini engeller.
Kahverengi şeker, beyaz şekerin pekmez karıştırılmış halidir. Çok fazla tüketildiğinde diyabete neden olabilir. Bu ürünlerin içlerindeki beyazlaştırıcı maddeler ,kemiklerin kalsiyum kaybına ve böylece osteopoza neden olabilirler. Aynı zamanda karaciğer için temizlenmesi zor toksinlerdir. Tatlandırıcılar ise kanserojendir.
Soda ve diğer karbonatlı içecekler
Vücudun ihtiyacı olan oksijeni dışarı süzerler. Oksijen, hücrelerdeki ve dokulardaki hayatın devam edebilmesi ve tabi ki vücudun yaşamını sürdürebilmesi için şarttır. Sindirim sorunu, gaz ve şişkinliğe neden olabilirler.
Beyaz pirinç
Pek çok besin değeri barındıran kabuğundan ayrılmıştır. Kemiklerde kalsiyum kaybına neden olan beyazlatıcı, karaciğere zararlı toksik maddeler kullanılarak elde edilir.
Maya ve ekşi hamur ürünleri
Bağırsak içindeki vücudun doğal florasını bozar, kandida mantarının büyümesine neden olur. Kandida, vücudun doğal hormon dengesini bozar, baş ağrısına,
Migrene, cilt kaşıntısına ve başka cilt sorunlarına neden olur. Aynı zamanda yaşlanmayı hızlandırır. Olabildiğince mayalı ürünlerden uzak durmaya çalışın. Bu ürünler pişmiş olsa bile içlerindeki maya, kandida albikanlarının oluşumunu tetikler.
Comments ( 0 )